KÖPEK KALBİ- MIKHAIL BULGAKOV || YORUM

3/14/2016 , BY Mosepati -

Kitap: Köpek Kalbi
Orijinal Adı: Heart Of A Dog
Yazar: Mikhail Bulgakov

Yayınevi: Kaknüs Yayınları
Çeviri: İbrahim Kapaklıkaya
Yayın Tarihi: 2002
Sayfa Sayısı: 128

Tür: Klasik

Mikhail Bulgakov’un Rus Devrimi üzerine yazdığı absürd öykü. Dünyaca ünlü Moskovalı bir cerrah bir sokak köpeğini evine alıp ölmüş bir adamın testislerini ve beyninin bir parçasını organ nakliyle köpeğe takar. Operasyon beklenmedik sonuçlar doğurur: tehlikeli bir insan-hayvan yaratılmış ve profesörün saygın yaşamı bir kabusa dönüşmüştür.
1925’te yazılan bu kitap ancak yazar öldükten sonra Batı’da 1968’de, SSCB’de ise 1987’de yayınlanabilmiştir.
Kitapta Ekim 1917 Rus Devrimi’nin hedeflerinden biri kara mizahla aktarılır: geçmişten etkilenmemiş ve burjuva endişeleri taşımayan yeni bir insan türü oluşturmak.
Kitap absürd ve komik bir hikaye gibi ya da Rus Devrimini konu alan bir taşlama olarak okunabilir. Frankestein’ın öyküsüne ve Kafka’nın eserlerine benzetilebilen roman sürrealist bir mizah dehası sergiliyor.

(Tanıtım Bülteni)


Kitabın ilk kısmını sokak köpeğimiz Topak'ın ağzından dinliyoruz. Aç, susuz, yalnız ve yaralı. Yardıma muhtaç ve insanlara güvenini kaybetmemiş. Umuda sahip. Yanından geçen bir adamın ona yemek vermesiyle minnetini bize büyük bir coşkuyla dile getiriyor, adamın peşine takılarak evine gidiyor. Ona "Köpeklerin Allahı" adını veriyor. Topak beslendikçe mutlu olsa da, sahip çıkıldığını düşünüp keyif yapsa da Profesör'ün- ona sahip çıkan- onunla ilgili başka planları olduğunu öğreniyoruz.

Kitabın ikinci kısmında Profesör ve "Isırılmış"-yardımcısı- insan beyni ve cinsel organını değiştirip gençleştirmeyi amaçlarlar - deney yaparlar- ama işler planlandığı gibi gitmez, bunun yerine Topak'ı insanlaştırırlar. İnsanlaştıktan sonra bile kalbi ve beyni köpek olduğu için belki de köpeksel davranışlar sergilemeye devam eder, adaptasyon sorunları yaşar. Görünüş itibariyle artık bir insan olsa bile yine de hoş görülür, küçümsenir. Dizginlenemez.

Bir kitapta köpekler olacak ve ben bu kitabı okumaktan zevk almayacağım öyle mi? Oluru yok. Topak'ın zihninden geçen tüm düşünceleri, insanlardan gördüğü olumsuzluklar karşısında insanoğlunu iyi tanıyıp onlar hakkında düşüncelerini, analizlerini zihnime kazımaya çalıştım. Acılı ve yaralı halde yardım bekleyip ağlamalarını okudum. Yalnız başına verdiği yaşam mücadelesini, zorluklar karşısında pes etmeyip insanlardan yardım bekleyen deli dolu, komik ve keskin zekaya sahip bir ruh okudum.

Yazarın kalemi akıcı, okunası, keyif verici, hayal gücü çok geniş. Zaten kısa bir hikaye, muhtemelen 1 saatte bitirilebilir.  Bu kitap 1925'te yazılmasına rağmen  Sovyetler zamanında yasaklandığı için ancak 1987'de okurla buluşabilmiş. Dönemin insanı üzerindeki etkilerini kitap boyunca hissedebildiğimiz gibi kitabı okurken şöyle bir derince düşürseniz kitabın altında yatan anlamları da rahat bir şekilde çözebilirsiniz. Çünkü dönemin etkilerini bize hissettirmekten çok dönemi bize enfes bir kurguyla harmanlayıp sunmuş yazar.

İnternette kitaba ait görseller buldum ki bunlar kitabın ruhunu birebir yansıtıyor. Kitapla ilgili küçücük bir cümle bilmiyor bile olsanız kitap görseli size ipucu vermiş olacaktır.

Puanım:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder