KAFES- ROXANE GAY || YORUM

1/26/2016 , BY Mosepati -




Kitap: Kafes
Orijinal Adı: An Untamed State
Yazar: Roxane Gay
Yayınevi: Martı Yayınları
Çeviri: Filiz Tülek
Yayın Tarihi: Temmuz 2015
Sayfa Sayısı: 432
Tür: Realistic -Fiction, Adult, Family
 
Bir kafesin içindeydim ve bu, içine tıkılacağım kafeslerin sadece ilkiydi...

Varlıklı bir ailenin kızı olan Mireille Duval Jameson, yaz tatili için kocası ve oğluyla birlikte Haiti'deki ailesinin yanına gelir. Bir öğleden sonra, sahile inmek üzereyken silahlı adamlar tarafından kaçırılır.

Haiti'de sıkça görülen kaçırılma vakaları çoğu kez pazarlıklar sonucu kısa sürede son bulmaktadır. Ancak onun durumu farklıdır çünkü babası talep edilen yüklü miktardaki fidyeyi ödemeyi reddederek pazarlık etmeye kalkar. Kızını kaçıran adamların ise buna niyeti yoktur. Böylece, genç kadının işkence ve tacizlerle dolu esareti başlamış olur.

O artık hiç kimsedir. Esareti boyunca kendisine dayanma gücünü ise hiç kimse olduğunu düşünmek vermiştir. Bu yüzden de iki farklı kadına dönüşür: her şeyi hatırlayan ve hiçbir şey hatırlamayan…

"Roxane Gay'in en büyük başarısı, hikâyesini oturttuğu temele pek çok farklı unsuru titizlikle dahil edebilmesidir."
-The New York Times-

"Bu kitapta basit bir kaçırılma olayından çok daha fazlası var. Roxane Gay romanına politik ve sosyolojik gözlemlerini de katarak ortaya oldukça gerçekçi bir hikâye çıkmayı başarmış."
-Chicago Magazine-

"Kafes'i okurken duygudan duyguya geçiş yapacak, Mireille'in hayatta kalma savaşına tanıklık ederken kendinizi çoğu kez 'onun yerinde olsam ne yapardım?' sorusunu sorarken bulacaksınız."
 
 (Tanıtım Bülteni)
 
 
Dün sokak hayvanlarına yapılan fiziksel ve sözlü şiddetlerle vs. ilgili haber okuyup, düşünüp durduğum ve insanların neden bu kadar kötü olduğunu, doğmuş, nefes alıp veren canlılar olarak kendimizi neden bir diğerimizden üstün olduğumuzu düşündüğüm  bir günde alıp okumaya karar verdiğim bir kitap Kafes. -çıktığından beri almayı düşünüyorum orası ayrı- İnsan olarak kendi türümüze saygımız yok, sevgimiz bitmiş.
 

Mireille kocası ve çocuğuyla birlikte sıcak bir yaz günü okyanusa yüzmeye giderlerken silahlı adamlarca arabalarının etrafı sarılır ve Mireille kaçırılır. Zengin babasından istenen çok yüklü miktardaki parayı babası aptallıkla pazarlık yapmaya çalışılınca bunun zararını Mireille öder.

Kadınların fidye için kaçırıldığı, bunun normal karşılandığı kimsenin bu gibi durumda kaldığında kılını kımıldatmadığı Haiti'de, kadın kaçırma çeteleri kol geziyor kitapta. Sosyolojik sorunlar, zengin ile fakir arasındaki uçurum, yasaların varmış gibi olduğu ama büyüteçle arasan bulamayacağın yerler... İşte bu gibi tehlikeli yerde Mireille ve mutlu, sıcak, sevgi dolu ailesi Haitiye tatile gelme gafletine düşer. Babası da durumu zorlaştırınca kendi zihninin içinde, kendini kendine unutturarak yapılan işkencelere uzak kalmaya çalışır. Bu işkencelerden uzaklaşabilmek için de unutur.

Kitap psikolojinizi alt üst edebilecek kapasitede. Yazar pek fazla sansür uygulamamış. Mireillenin 13 gün boyunca uğradığı şiddet, tecavüz, psikolojik saldırı, aşağılama... Ne yaşadıysa tüm gerçekçiliği ile, çok fazla süzgeçten geçirmeden bize aktarmış. Tabi ben bu kısımları okurken yaşadığım sarsıntılardan dolayı dirseklerimden başlayan titremeler yaşadım, parmaklarımda üşümeler hissettim.

Onca travmalar sonrasında evine döndüğünde tabi ki mutlu mesut olmuyor. Kocasını, çocuğunu hatırlamıyor başta sonra da onlara dokunamıyor. Kitabın her yerini, her sayfasını ayrı ayrı çok sevdim. Böyle gerçekçi kitaplar okuyup, kafamdan buzlu su dökülmesi beni etkiliyor. Yazarın kalemine, anlatımına, kurgusuna hayran kaldım. Kadınların bu derece değersizleştirildiği, çözüm bulunamadığı bir dünyada bu kitapta da bunun yüzümüze vurulmasını okumak çok çarpıcı. Kesinle okumalısınız. Puan kırmamın nedeni ise onca işkence arasında tüğlerim tam ürperirken geçmişe dönüp çoooook uzunca bu anılarına bize anlatılması hem bana uzun geldi hem de o anlardan kopardı.
 
 puan: 4,5/5
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder